Mamografiden değil ilerleyen kanserden korkun!

Mamografiden değil ilerleyen kanserden korkun!

Mamografiden değil ilerleyen kanserden korkun!
SAĞLIK 15.10.2024 18:05:06 222 0

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Uğur Emre, bazı hastaların radyasyon almaktan korktuğu için mamografi gibi görüntülüme cihazlarından kaçabildiğine dikkati çekerek, bunun yersiz bir korku olduğu ve düzenli kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiği kaydedildi.

İSTANBUL (İGFA) - Meme kanseri ilk evrelerinde ayırt edici belirtiler göstermeyebiliyor ve bu sebeple gözden kaçırılması kolaylaşıyor.

Şüphelenilmesi gereken belirtileri sıralayan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Uğur Emre, “Memelerden birinin şekli veya boyutunda aniden fark edilen bir değişiklik, meme cildinde çukurlaşma, portakal kabuğu görünümü, kızarıklık veya kalınlaşma, meme ucunda içe çekilme, hassasiyet veya meme ucunun etrafındaki deride renk değişiklikleri, meme ucundan özellikle kanlı bir akıntı gelmesi, memede veya koltuk altında tekrar eden bir ağrı hissedilmesi, bazı türleri lenf düğümlerini etkilediği için koltuk altında ya da boyun bölgesinde şişlik veya sertlik gibi şikayetler varsa vakit kaybetmeden bir sağlık merkezine başvurulmalı” dedi.

KANSER YAYILMADIĞI İÇİN SINIRLI ALANDA TEDAVİ KOLAYLAŞIR

Meme kanseri erken evrelerde tespit edildiğinde, kanseringenellikle sadece meme dokusuyla sınırlı olduğu ve henüz yayılmadığının altını çizen Prof. Dr. Emre, "Bu durumda, tedavi kolaylaşır ve kanserin tamamen ortadan kaldırılma olasılığı daha yüksektir. İleri evrelerde ise kanser akciğer, karaciğer, kemik gibi organlara yayılabilir, bu da tedaviyi zorlaştırır. Erken evrelerde cerrahi müdahaleler daha küçük çaplı olabilir ve memenin tamamının alınması yerine yalnızca kanserli bölgenin çıkarılması mümkün olabilir. Erken evrelerde tanı konulduğunda genellikle kemoterapi veya radyoterapi gibi yoğun tedavilere daha az ihtiyaç duyulabilir bu yüzden uygulanan daha hafif tedavi yöntemleri, hastanın yaşam kalitesini korumasına yardımcı olur. Erken evrelerde teşhis edilen hastalar, tedavi sonrası günlük yaşamlarına daha çabuk dönebilirler. Ağır olmayan tedavilerin yan etkileri de hafif olacağı için, hastaların fiziksel ve psikolojik olarak daha iyi bir iyileşme süreci geçirmesi sağlanabilir" diye konuştu.

Haber Kaynak : igf

İlginizi Çekebilir

“İyi Huylu Prostat Büyümesi Yaşla Birlikte Artıyor”

Kolorektal Kanser Dünyada En Yaygın Üçüncü Kanser

Batman Kozluk’a yeni nöroloji uzmanı göreve başladı

SGK sağlık hizmeti ödemelerinde artışa gitti! Karşılanan bedellerde yüzde 55’e, tıbbi malzemede yüzde 85’e varan zam

Ani kalp durmalarında hayat kurtaracak düzenleme 'Resmi'leşti... OED zorunluluğu geliyor

Ankara Büyükşehir’den eşit ve erişilebilir sağlık ulaşımı

Akıllı telefon ve bilgisayar kullanımı boyun sağlığını tehdit ediyor

Ankara'da yerli otomatik şok cihazları (OED) devrede

Aile Hekimleri: Artık tükeniyoruz! Saçma yönetmeliği geri çekin

GEN, alzheimer ve diğer nörodejeneratif hastalıklar için geliştirilen SUL-238’in Faz 1 klinik çalışmasından elde edilen yeni olumlu sonuçları açıkladı

Doç. Dr. Mustafa Tanrıverdi: “HIV, Tüm Yaş Gruplarında Enfeksiyona Neden Olan Bir Virüstür”

Doç. Dr. İshak Şan: Kahta Devlet Hastanesi Anjiyo Ünitesi’nde Sona Gelindi

Doç. Dr. İshak Şan: Adıyaman’a 10 Yeni Ambulans Kazandırıldı

“Pankreas Kanseri Erken Belirti Vermiyor, Bu Yüzden Geç Teşhis Ediliyor”

SUT değişiklikleri Resmi Gazete'de... İlaç farkları, estetik ödemeler ve evde bakım kurallarına ayar